117- Huneyn Gazvesi
118- Savaş Taktikleri, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sahabenin ileri Gelenlerinin ve Ehl-i Beyt'in
Savaş Meydanında Sebat Etmesi
119- Ebu Amir el-Eş'ari Komutasında,
Huneyn Gazvesinde Evtas'a Kaçan Müşrikler için Gönderilen Askeri Birlik
117- Huneyn Gazvesi
1. Ebu Abdirrahman
el-Fihri
- - (-)
25431 (1)- Ebu
Abdirrahman el-fihri anlatıyor: Huneyn gazvesinde Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile beraberdim. Şiddetli sıcağın olduğu bir günde yola çıktık ve
ağaç gölgeleri altında konakladık. Güneş zevale erince kılıcımı kuşanıp atıma
binerek çadırında olan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
gittim ve: "Allah'ın selamı ve rahmeti üzerine olsun ey
Allah'ın Resulü! Gitme
vakti geldi mi?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet''
deyip: "Ey Bilal" diye seslenince, semura ağacının altında olan
Bilill, gölgesi bir kuş gölgesini andıracak gibi hızlı bir şekilde kalkıp
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi ve: "Buyur
emrindeyim ve canım sana fedadır" dedi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bana atımı eğerle'' buyurdu. Bilal bir semer çıkarıp atı
eğerledi. Semerin iki yanı hurma lifindendi. Gösterişli ve hoşa gidecek bir
semer değildi.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) binince biz de bineklerimize binip o
Ya'la b. Ata der ki:
Huneyn'e katılan müşriklerin çocukları babalarından bana şöyle naklettiler: O
gün içimizden gözleri ve ağzı toprak dolmayan kimse kalmadı ve gökle yer
arasında demir kazanlar üzerine düşen demir parçalarının çıkardıkları sesler
gibi çınlayan sesler işittik.
[Hasen]
Diğer tahric: Darimi
(2452) ve Ebu Davud (5233) rivayet ettiler.
25432 (2)- Başka bir
kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir.
[Hasen]
2. Ebu Said el-Hudri
- - (-)
25433- Ebu Said el-Hudri
der ki: "Ramazan ayının onyedinci veya onsekizinci gününde Huneyn savaşına
çıktık. Bu savaşa çıkanların kimisi oruç tutarken kimisi tutmadı. Ancak ne oruç
tutan tutmayanı, ne de oruç tutmayan tutanı yaptığından dolayı kınamadı."
[Sahih]
3. Hz. Abbas
- - (-)
25434 (1)- Abbas b. Abdilmuttalib
anlatıyor: Huneyn savaşına Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte katıldım. Bir ara Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında
sadece Ebu Süfyan b. el-H aris b. Abdilmuttalib ile benden başka kimse kalmadı.
Herkes kaçıp giderken biz Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından
hiç ayrılmadık. Allah Resulü de Ferve b. Nufase el-Cuzami'nin kendisine hediye
ettiği boz -Ma'mer: "beyaz" demiş te olabilir- katırının üzerindeydi.
Müslümanlar ile müşrikler karşı karşıya geldiklerinde Müslümanlar dönüp
kaçmışlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) katırım kafirlerin
üzerine doğru sürdü. Ben de katır fazla hızlı gitmesin diye dizginlerinden
tutuyordum. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müşriklere doğru
ne kadar hızlı bir şekilde gittiğine aldırmıyordu. Ebu Süfyan b. el-Haris de
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) katırının kayışından tutmuştu. Bir
ara bana: ''Ey Abbas! Semure ağacının altında biat edenlere seslen'' buyurdu.
Gür sesli birisiydim. En
gür sesimle: "Eyağaç altında biat edenler!" diye seslendim. Vallahi
sanki ineğin yavrularım şefkatle çağırması gibi sesimi duydukları zaman:
"Geldik! Emrindeyiz!" diyerek geri döndüler. Geri toplanan
Müslümanlar kafirlerle savaşmaya başladılar. Sonrasında Ensar: "Ey Ensar!
Ey Ensar!" diye seslendiler. Sonrasında bu daveti daha özele indirip
sadece Haris b. el-Hazrec oğullarını çağırmaya başladılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) katırının üzerinde az bir yükseldi ve: ''İşte
ortalığın kızışacağı an bu andır'' buyurdu. Sonrasında Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yerden aldığı çakıl taşlarını kafirlerin yüzlerine doğru
savurdu ve: ''Kabe'nin Rabbine andolsun ki hezimete uğrayacaklar!'' buyurdu.
Gidip baktığımda savaş başladığı gibi aynen devam ediyordu. Ancak Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) o çakıl taşlarını attıktan sonra zayıf
düştüklerini ve geriye dönüp kaçmaya başladıklarını gördüm. Bu şekilde de Allah
onları yenilgiye uğrattı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkalarından
katırını koşturduğunu görür gibiyim.
[Sahih]
Diğer tahric:Müslim
(1775) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra' da (8647) rivayet ettiler.
25435 (2)- Kesir b.
Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Abbas ve Ebu
Süfyan vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara hitab etti ve:
"İşte ortalığın kızışacağı an bu andır'' buyurdu. Yine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abbas'a: ''Ey Bakara Suresinin muhataplarır diye
seslen'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1775) rivayet etti .
4. İbn Mes'ud
- - (-)
25436- Abdullah b.
Mes'ud der ki: Huneyn günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
beraberdim. İnsanlar onun etrafından kaçınca, yanında Muhacir ve Ensar'dan
seksen kişi kalıp direndiler. O zaman seksen adım kadar gerisin geri gittik,
ama yine de onlara karşı sırtımızı dönmedik (kaçmadık). İşte Allah'ın huzur ve
güven duygusunu indirdiği seksen kişi bunlardır. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) katınnın üzerinde önümüzde giderken katır bir tarafa çekilmeye
başlayınca, Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eyerin üzerinden kaymaya
başladı. Ben: "Yüksel, Allah seni yükseltsin!" dedim. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana bir avuç toprak ver'' buyurdu.
Toprağı alıp düşmanın yüzlerine doğru serpince (kafirlerin) gözleri toprakla
doldu. Sonra: ''Ensar ve Muhacirler nerede?'' diye sorunca: "İşte
oradalar" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Onları çağır!'' buyurdu. Onları çağırdığımda kılıçları ellerinde ateş gibi
parlayarak geldiler. (Müşrikler onların geldiğini görünce) arkalarını dönüp
kaçtılar.
[Hasen]
Diğer tahric: Hakim,
Müstedrek'te (2/117) rivayet etti. Heysemi (6/180) der ki: "Hadisi Ahmed, Bezzar
ve Taberani rivayet etmiş olup Haris b. Hasira dışında kalan Ahmed'in ravileri,
Sahih'in ravileridir. Bu ravi ise güvenilir biridir."
5. Enes b. Ma,lik
- - (-)
25437- Enes der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn günü ettiği dualardan biri
de: "Allahım! Eğer dilersen (bu topluluğu şayet helak edersen) artık
yeryüzünde sana ibadet eden kimse kalmaz" duasıdır.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(4/49), ve Müslim 3/1384 (1763) rivayet ettiler.
118- Savaş Taktikleri,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sahabenin ileri Gelenlerinin ve
Ehl-i Beyt'in Savaş Meydanında Sebat Etmesi
1. Enes b. Malik
- - (-)
25438- Cabir b. Abdillah
der ki: Huneyn vadisine yaklaştığımİz zaman, Tihame vadilerinden boş ve eğimli
bir vadide yuvarlanır gibi hızla indik. O vadi çok eğimli olduğundan başka
şekilde inilmiyordu. Oraya sabahın karanlığında ulaştık, düşman bu vadinin
eteklerinde, dar boğazlarında ve geçitlerinde bize pusu kurmuştu. Toplanıp
silahlanarak hazırlık yapmışlardı. Vadinin içine doğru inerken düşman
birliklerinin bir anda üzerimize saldırması bizi dehşete düşürdü ve insanlar
geriye doğrukaçmaya başladı. Bu durum bir müddet böyle devam etti. Kimse
kimseye aldırış etmeden dağılı yordu. Bu arada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sağa doğru kayıp: ''Ey insanlar! Bana doğru gelin. Ben Allah'ın
Resulü'yüm. Ben, Abdullah'ın oğlu Muhammed'im'' diye seslendi. O sırada develer
birbirine girip insanlar dağıldılar. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
beraber sadece Ensar ve Muhacirlerden bir topluluk ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Ehl-i Beyt'i kalmıştı. Bunlar da çok değildi. Hz. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber sebat gösterenler arasında, Ebu Bekr
ve Ömer de vardı. Ehl-i Beyt'inden ise, Ali b. Ebi Talib, Abbas b.
Abdilmuttalib, oğlu Fadl b. Abbas, Ebu Süfyan b. el-Haris, Rabia b. el-Haris,
ümmü Eymen'in oğlu Eymen b. Ubeyd ve Usame b. Zeyd vardı. Hevazin kabilesinden
bir adam, kırmızı devesinin üzerinde, elinde uzun bir mızrağa taktığı siyalı bir
sancakla insanların önünde gidiyor, yetiştiğine mızrağını saplıyor, insanlar
(taraftarları) kendisini kaybettiğinde, sancağı kaldırarak arkadakilerin
peşinden gelmesini sağlıyordu.
Cabir b. Abdullah der
ki: Sancağı taşıyan bu kişi devesinin üzerinde böyle yaparken Ali b. Ebi Talib
ile Ensar'dan bir adam, üzerine gittiler. Ali arkadan saldırıp devesinin iki
ayağına vurdu. Deve arkası üstü yere düşünce Ensarı de üzerine atılarak ona bir
darbe vurdu ve bacağını orta kısmından kopardı, adam da devesinden yere düştü.
Vallahi, Müslümanlar dağılıp kaçtıklarında geri dönenler, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında esirlerin elleri arkadan bağlı
olduklarını gördüler.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Hibban
(4774) ve Ebu Ya'la (1862-3) rivayet ettiler. Heysemi (10266) der ki:
"Hadisi Ahmed ve
Ebu Ya'la rivayet etmiştir. Ebu Ya'la şu ibareyi de eklemiştir:
"Müslümanlar
hezimete uğrayınca Safvan b. Umeyye'nin kardeşi Kilde -ki Safvan o zaman müşrikti,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine vermiş olduğu mühlette
bulunuyordu-: "Bugün sihir bozuldu!" dedi. Safvan ona: "Sus!
Allah ağzını kurutsun! Vallahi, Kureyş kabilesinden bir adamınbana terbiye
vermesi (üzerime hakim olması), Hevazin kabilesinden bir adamın bana terbiye
vermesinden (üzerime hakim olmasından) bana daha sevimli gelir!" dedi.
Hadisi aynı zamanda Bezzar da rivayet etmiş olup senedinde İbn İshak
bulunmaktadır ki; Ebu Ya'la'nın rivayetinde hadisi hocasından işittiğini açıkça
söylemiştir. Ahmed'in diğer ravileri, Sahih'in ravileridir."
2. Bera b. Azib
- - (-)
25439 (1)- Ebu İshak der
ki: Kays kabilesinden bir adam Bera b. Azib'e: "Huneyn günü ResululIah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) etrafından kaçtınız mı?" diye sorunca, Bera
şöyle cevap verdi: Ancak ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kaçmadı.
Hevazin kabilesi iyi ok atan bir kabileydi. Biz onlara hücum edince dağıldılar.
Biz, ganimetlere üşüştük. Bunun üzerine onlar bize oklarla karşılık verdiler.
Hz. Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beyaz katın üzerinde gördüm. Ebu
Süfyan b. el-Haris, katırın yularını tutmuştu ve ResululIah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Ben Nebiyim yalan yok! Ben Abdulmuttalib'in oğluyumlldiyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
3/1400 (1776) ve Tirmizi 4/199 (1688 "hasen sahih") rivayet ettiler.
25440 (2)- Ebu İshak der
ki: Bir adam Bera b. Azib'e: "Ey Ebu Umare! Huneyn günü kaçtınız mı?"
diye sorunca, Bera şöyle cevap verdi: "Hayır Vallahi, ResululIah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kaçmadı. Ancak aceleci olan bazıları kaçınca,
Hevazinliler onları okla karşıladılar. Hz. Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
beyaz katın üzerinde gördüm. Ebu Süfyan b. el-Haris, katırın yularını tutmuştu
ve ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben Nebiyim yalan yok! Ben,
Abdulmuttalib'in oğluyum '' diyordu.
[Sahih]
25897 (l)'de tekrar
edecektir.
25441 (3)- Ebu İshak der
ki: Bir adam Bera b. Azib'e: "Ey Ebu Umare! Huneyn günü kaçtınız mı?"
diye sorunca, Bera şöyle cevap verdi: "Hayır vallahi, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kaçmadı. Ancak aceleci olan bazıları kaçınca,
Hevazinliler onları okla karşıladılar. Hz. Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
beyaz katın üzerinde gördüm. Ebu Süfyan b. el-Haris, katırın yularını tutmuştu
ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben Nebiim yalan yok! Ben,
Abdulmuttalib'in oğluyum'' diyordu.
[Sahih]
25442 (4)- Bera b. Azib
der ki: Huneyn günü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ''Ben Nebiim
yalan yok! Ben, Abdulmuttalib'in oğluyum'' buyurduğunu işittim.
[Sahih]
119- Ebu Amir
el-Eş'ari Komutasında, Huneyn Gazvesinde Evtas'a Kaçan Müşrikler için
Gönderilen Askeri Birlik
1. Ebu Musa
- - (-)
25443 (1)- Ebu Musa der ki:
Allah, Huneyn'de Hevazin kabilesini hezimete uğratınca, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), düşmanı takib edecek atlıları Ebu Amir el-Eş'ari komutasında
gönderdi. Ben de düşmanı takib eden bu atlılar arasındaydım. Ebu Amir hızlıca
yol alıp İbn Dureyd b. es-Sime'ye yetişti ve çarpışırlarken İbn Dureyd onu
öldürüp sancağı aldı. Ben de İbn Dureyd'e saldırıp öldürdüm ve sancağı alıp
halkı geri getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sancağın elimde
olduğunu görünce: ''Ey Ebu Musa! Ebu Amir öldürüldü mü?'' diye sordu, Ben:
"Evet ey Allah'ın Resulü!" cevabını verince Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ellerini kaldırıp: ''Allahım! Kulun Ebu Amir'i kıyamet günü
sevabı çok olanlardan eyle'' dediğini işittim.
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
(7222) ve İbn Hibban (7191) rivayet ettiler,
25444 (2)- Ebu Musa'nın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahım! Ubeyd Ebu
Amir'i kıyamet günü insanlar arasında sevabı çok olanlardan eyle'' diye dua
etti. Ubeyd, Evtas günü öldürüldü. Ebu Musa, Ubeyd'i öldüreni öldürmüştür. Ebu
Vail der ki: "Dilerim ki Allah, Ubeyd'in katiliyle Ebu Musa'yı Cehennemde
bir araya getinnez."
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Sa'd
(4/115) rivayet etti.
26930 (l)'de tekrar
edecektir.